"Babam, zengin bir kentte gazete sahibiydi. İnsanların harcayacak parası vardı; onun için de reklamcılar oraya doluşmuştı. O günlerin reklamlarını anımsadığımızda şimdi gülümsüyoruz, ama çemberli etekler de bizi gülümsetiyor. Reklamlarının çoğunun bedeli mal olarak ödeniyordu. Evimiz reklamı yapılan malların deposu haline gelmişti. Stokta bir zamanlar alrı tane piyano ve altı tane dikiş makinası olduğunu anımsıyorum. Babamın reklamını yaptığı ürünlerden biri de acı bir sirkenin reklamıydı. Daha sonra öyküsünü öğrendim. Bir sirke üreticisinin ürününün büyük...